18 Kasım 2007 Pazar

Altın senaryosu

SENİH ÖZAY

1.Beyler Sok. NO:51/306 Katipzade iş hanı Konak.İzmir.TÜRKİYE

Tel:0.232.4848973-4467070
Fax:0.232.45256420
Cep Tel :0.532.6560809

Email :avsenih@hotmail.com

Şema şöyle olmalı;

1. Altın iri taneli iken Elekle ihtiyar şapkalı amcalar... Su kenarlarında...
2. İsveçliler siyanürle altın çıkarmayı buldular...
3. Güney Afrika’da yoğunluklu iş götürülürken zengin olanlar zengin olurken Güney Afrika ırk, rejim sıkıntısı ve orada çok yerin altına girmek gereği ve pahalılık nedeniyle T.C göze kestirilmiş idi.
4. Her yarda altın var.. ancak hukuk, çevre hakkı kuvvetli olunca faaliyet yok...( Paris yakınlarında 1 küçük, İspanyada 1 küçük, 1 İsveçte bir küçük altın madeni varlığı hem eski ve hem laboratuvar boyutludur.)
5. Ankaraya geldiler kravatlılardan çok izin aldılar.. (Bakan Faralyalı konuşabilir. O verdi..)
6. Bunlar Eurogold idi, Tüprag idi, Cominco idi, Dardanel, Anglo tur idi...
7. Tabii önce Bergama ve Sivrihisar halkı sevindi.. Zengin olacağız ve çocuklarımıza iş diye.. (Burasını eski belediye başkanı Sefa Taşkın anlatabilir.)
8. Önce mücadele Havran Küçükdere’de başladı... (Orasını Birsel Lemke iyi bilir..)
Ve o zamanın Çevre Bakanı Doğancan Akyürek (keşke konuşturabilseniz) korkunç bir mücadeleye teslim oldu ve Tüprag’ın iznini reddetti... Ona o ara etki peşinde koşan milletvekili halen emekli Av. Melih Pabuççuoğlu idi. Konuşturabilirsiniz...)
9.Bergama bundan etkilendi ve gürültü başladı...
10.Prof.Orahan Uslu ve arkadaşlarının ilk ÇED raporu ortaya çıktı...
11.İzmir’de bulunan Çevre hareketi avukatları onların avukatları oldular. Dava açtılar (Av. Noyan Özkan Konuşturulabilinir.)
12 İlk tesbit davası açıldı. 1 yıl boyunca yöre flora ve faunası izlemeye alındı. Bilirkişilerce.. ( Prof Dr. Ümit Erdem konuşabilir.)
Haricen halk sağlığı Prof Dr. Fethi Doğan halkı aydınlattı.
Haricen Yer altı suları Profesörü Şevki Filiz halkı aydınlattı.
Haricen Kimya Profesörü Emür Henden halkı aydınlattı...
(burada saplama ile daha sonra Uşak, Eşmede de şantiye kuran yabancı altın firması için köy kahvesinde sohbet yapan bir Uşaklı avukat ve bir Doğu Perinçek ssiyasetinden bir gazeteci, ve Kimya Doçenti Hüseyin Yıldıran, gözaltına alındılar ve 1,5 yıl hapse çarptırıldılar. O Doçentimiz konuşturulabilinir )
13. Alman vakıflarının hiçbiri ile ilişki kurulmamıştır. Sadece FIAN isimli bir dernekle ve başkanı Petra Sauerland ile kurulmuştur. Avukat Senih Özay İzmir Güzelbahçe’de mangal ve rakı ikram ederken bilgi vermiş ve katkı istemiştir.
14.Firma da tesbit davası açtı ve zarar olabilir ama tedbir alınabilir diyen bir rapor ( ot gibi küçük bitkilerin Doçenti olan Dr. Oktay Çelen ile konuşulabilinir.)
15.İzmir 1. İdare mahkemesinde açılan yer seçimi izni çed aleyhindeki davada Yargıç Esin Tan ‘ ın muhalefeti ile halkın ve doğanın aleyhine karar verilir. (Emekli olmadığı için yargıç Esin Tan konuşamaz sanırım)
16.Danıştay’ın 6. Dairesi muhteşem bir şekilde ‘’ Anayasada 17. Mad. Yaşama hakkı, Madde 56. Sağlıklı çevre hakkı diye gerekçeli kararını verir. Bu karar kesinleşir. Muhkem kaziye oluşur. Bu muhkem kaziye ne demektir konusunda bir İdare hukuku profesörü mesela Prof Yıldırım Uler konuşabilir.)
17.Av.senih ÖZAY Anayasa madde 138 /4 ve TCK 146. Maddeye göre İdam cezası gereğini ancak idama karşı olduklarını şaşkın olduklarını söyler durur. (gazeteler )
18.Bu süreçte Uludağda Sivil itaatsizlik kollokyumu olur. Oktay Konyar ve Senih Özay katılırlar ve çok şey öğrenirler... Hukuka uygun kanunlara aykırı ya da kanunların sınırındaki eylemlere sivil itaatsizlik denilir.... Oktay Konyar ve Bergama köylüleri bu konuda ustalaşmışlardır. (Oktay Konyar dinlenebilinir. Ve de o hocalardan sivil itaatsizlik kitabının yazarı Prof Dr. Hayrettin Ökçesiz konuşabilir. )
19.Mahkeme kararının uygulanması beklenirken Firmaya gitme kal Türkiye’de çok şey değişir, kervan yolda düzülür, basın senin yanına gelebilir, avukatları kalp, şeker hastası olabilir ‘’ der bir büyük.. Ve onlar gitmez kalırlar.
19.5.Türkiyede mahkeme kararlarına direniş geleneğini bilen Köylülerin Avukatı 651 Müvekkilinden 69 ‚ unu harç kaygısı ile ayırarak dönemin başbakanı Mesut Yılmaz ve İmren Aykut ve Cumhur Ersümer ve Yaşar Topçu ve Erol çakır ve Halil İbrahim özsoy hakkında birer milyar liralık tazminat davasını Ankara 5. Asliye Hukuk hakimliğinde (1998/13 E 1999/749 K) açmışsa da davası reddolunca Yargıtay 4. HD’ ne başvurmuştur. Yüksek mahkeme önce (2001/3884E – 2001/8478 K ) İmren Aykutun hukuka sarıldığı saptaması ile onu tazminat sorumluluğundan sıyırarak diğerlerinin mahkum edileceğini karar bağlamıştır. Daha sonra Tashihi karar aşamasında da (2002/828 E _ 2002/3144 K ) Erol Çakırın Vali olarak mahkeme kararını uygulamnması için çok çöalıştığının saptanması ile onu da sorumluluktan çıkarmıştır. Böylece diğer davalıların tazminat sorumluluğu yakında yerek mahkemece karara bağlanacaktır.( Ekte Ankara Adliyesinin resmi verilebilinir.)
20.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakana yazı yazarak TÜBİTAK’a görev veriniz ve inceleme yapsınlar hele, Danıştayın endişeleri aşılmış mı der.. Bunu ilkin Yazar Mustafa Balbay ele geçirir ve yayınlar.(Keşke onu konuştursanız.)
21.Tübitak olarak değil ancak ora üyesi 11 hoca inceleme yaparlar ve 2 kuyu ilave kazılmış, 1 hava ölçüm cihazı gelmiş, 1 siyanür gaz ölçüm cihazı gelmiş ve bir de istinad duvarı yapılmış ve böylece Danıştayın endişesi ve mahsur ve sıkıntı kalmamıştır. Zaten en önemli şey yabancı sermayenin ürkmemesidir ‘’ demişlerdir... (Deprem Profesörü meşhur Aykut BARKA hocayı konuşturabilirsiniz...) (Canım bana atık barajının tam altında fay var mı dediler ben de yok dedim’’ der sanırım.)
22.Başbakanlık ‘’ izin veriniz ey devlet daireleri ‘’ diye işlem tesis eder...(Müsteşar Muavini Fusun Köroğlu ile bağlantı kurabilirsiniz. İmza ona aittir. ) (Bu işlem aleyhine İzmir İdare mahkemesi muhteşem bir karar verir. Ancak Danıştay Nöbetçi mahkemesi ’’ Başbakanlık işlemleri idari - icrai olmayıp yargı yolu olamamalıdır ‚’’ deyip ilamın yürütülmesini durdurur. Şimdi Dosya Danıştay 6. Daire önünde esastan karar yazılmaktadır.
23. Bu işleme ‘’ arkadan dolanma denilir ve hukuka yakışmaz ‘’ diyen İdare Hukuk Profesörü Ülkü Azrak’ı keşke konuştursanz.)
24.Başbakanlığın talimatını gören Sağlık Bakanlığı 1 yıllık deneme üretimi izni verir. Aleyhine İzmir İdare Mahkemesi insana ve doğaya yakın duran hoş bir yürütmeyi durdurma kararı verir. Hatta itiraz üzerine Bölge İdare Mahkemesi de itirazı reddeder.
25.Başbakanlığın iznini gören Orman Bakanlığı Orman tahsis izinini verir. Aleyhine İzmir İdare Mahkemesi hoş bir yürütmeyi durudurma kararı verir. Hatta itiraz üzerine Bölge İdare Mahkemesi de itirazı reddeder.
26. Başbakanlığın iznini gören Çevre Bakanlığı benim işim varlığım gereğim yok ben yokum der. (Aleyhine açtığımız dava İzmir İdare Mahkemesi ortada işlem yok ki diyerek bizi geri çevirir. Danıştaya götürürüz. Dosya karar verilmek üzeredir.)
27.Bu 4 işlem aleyhine de dava açılır. ( Av. Noyan Özkan konuşturulabilir.)
26.Bu arada Gümüşhane Mescitli altın şantiyesi
Artvin kafkasör
Gaziemir Efemçukuru
Adana Saimbeyli
Tunceli
Karşıyaka Arapdağı
Salihli Sardes (Belediye Başkanı Zafer Keskiner konuşabilir. Çünkü o dava açtı... Ora Şantiyeleri ve hukuk ve halkın muhalafeti sözkonusudur...
27.Şimdi Başbakanlık aleyhine açtığımız davada İzmir 1. İdare mahkemesi çok muhteşem bir karar verdi. (Ek) Gerekçesi şu ; ‘’ Kesinleşmiş bir mahkeme kararını (arkaya dolanmak demiyor) değiştirmek hukuk devletinde olmaz. Ve 20-50 yıl boyunca bir yöre halkını tedirginlik içinde yaşatmak mümkün değildir. ( Bu mahkeme KARARI BİR TV YAPIMCISINI, SUNUCUSUNU İNSAN ADINA DOĞA ADINA HEYECANLANDIRMALIDIR; HEYECANLANMIYORSA FAZLA UĞRAŞMAYINIZ DİYECEKTİM. VAZGEÇTİM: ISRAR EDİYORUM. ISRAR EDİLMELİDİR )

28.İşte bu muhteşem karardan sonra Firmalar ve devlet bürokrasisi çılgına döndü...
Milliyet gazetesinde Bay Bila’ nın garip altın ve Gümüşhane yazıları (Doğan Holding patronu Gümüşhanelidir. İkisinden biri konuşturulabilinir.)
Milletvekili Erol beylerin siyanürlü suda yüzüşü, ( Suda oynarken resim gösterilebilinir.)(Sulu havuzun deşarj bölümüne yüzmeye davet edilebilirler.)
Başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan beyin Danıştay Nöbetçi daire ziyaretleri... Bunun basındaki yankıları yani Danıştay binası inşaat için ziyaretin neden Danıştay Başkanı değil de Nöbetçi Başkana yapıldığı gibi...)

29.Bizim tarafta da hareket var...
Sivil itaatsizlikler
Ankara baro başkanı (Sadık Erdoğan )
İstanbul baro başkanı (Yücel Sayman )
İzmir baro başkanının beraberce Bergama köy ziyaretleri...
Paris Londra Dünya baro başkanlarının Bergamayı ziyaret proğramı
30.Danıştay nöbetçi mahkemesi ‘’ başbakanlık işlemi yargı denetimine tabi değildir. ‘’ diye bir karar verdi. Bunu altın madeni işletilebilir olarak algılayan devlet ve firma altın üretimine başladı... Şaşılacak bir şey...Ve aşk başladı.... ( İleride Ecevitin 200 ton çıkacağı 35 milyar dolar geleceği söylenince çabuk çabuk çıkaramazmısınız deyişinin nidaları verilebilinir.)
31.Bu kararı beğenmedik. Böyle şey olmaz dedik. Başbakanlığın işlemi nasıl yargı denetimine tabi olmazmış dedik ve Danıştay genel kuruluna başvurduk.
32.Genel Kurul Bütün bu konular Danıştay 6. Dairesi’nin görevidir ‘’ dedi.... Dosya 6. Daire önüne geldi. Uzadı biraz ama rada halen karar yazılıyor. ( Daktilo görüntüsü verilebilinir.)

33.Arka arkaya Sağlık Bakanlığı izni ve Orman Bakanlığı izni de yargı tarafından durdurulunca Firma ve Devlet ittifakı bu işe kızdı ve çılgınca BAKANLAR KURULU KARARI ALARAK FİRMAYA DEVAM DEDİLER.
AMA CUMHUR BAŞKANAININ İMZALAMADIĞI Resmi gazetede yayımlanmayan prensip kararı başlıklı bu yok isimli karar, Türkiye Çimento fabrikalarının Fransızlara satışında verilen Danıştay kararını, Muğlada çevreye korkunç zarar veren termik santralların faaliyetini durdurtan Danıştay kararını UYGULAYAMAYACAĞIZ DİYEBİLEN 2 BAKANLAR KURULU ÖRNEĞİNİN ARDINDAN BU Bergama için 3. Bakanlar kurulu kararı artık Türkiye’nin hukuk devleti neiteliğini tamamen yok etmiştir.

34. İzmir Barosu ve köylüler bu kararname aleyhine Danıştayda dava açmışlardır. Yiğitre yargı kararı beklemektedirler.
35.Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında suç duyurusu yapmışlardır. Beklemektedirler.
36. AMA TEKRAR EDİYORUZ.
Sonuç.
Bundan sonra ne olacak?
a. Devletten bir yetkili Örneğin Ecevit 12 ton idi direnilince 24 ton oldu şimdi de 200 ton diyorsunuz. Yaşasın bir an evvel çıkaramazmısınız diyecektir. (Tekrar aynı nida verilebilinir.)

b. Firmadan bir yetkili ‘’ Çok modern tesilerimiz var. Sizin Kütahyanızda kıytırık Gümüş çıkarılıyor. Onunla ilgilenin asıl siz’’ diyecektir.( Bu da nidalar arasına karışabilir.)

c.Bir muhalefet milletvekili örneğin Işın Çelebi ‘’ Kütahya zaten yanmış… Bergama toprağı oraya gitsin orada siyanürlemeler vs olsun.’’ der. ( Flash TV’ de ses bandından aktarılabilir.

c.Bir köylü kadın : Sabahat Gökçeoğlu (Size söyleyeyim.... YAPTIRMAYACAĞIZ GÖRECEKSİNİZ DİYECEKTİR....)
37. Türkiye garip ülke...
Belki bir gün Hukuk, hukuksuzları yener...
Köylülerin epey yaşlanmş avukatı

Senih ÖZAY

Hiç yorum yok: